13 Ağustos 2009 Perşembe

Yine Bir Kiev Deplasmanı...

Yine bir Kiev deplasmanı bu kez diğerine göre oldukça önemsiz ama sadece bir hazırlık maçı. (Kiev deplasmanı deyince hep Cem Yılmaz geliyor aklıma sahi nedir bu Kiev deplasmanlarının Türk taraftarlar tarafından en çok gidilen deplasman olmasının sebebi? Cem Yılmaz'ın dediği gibi futbol aşkı mı yoksa... :) )O maçın görüntülerini izledim de nerden nereye ha kimler varmış o takımda şu an yarısı bile yok hatta 2 kişi var Volkan ve Hamit.

Neyse değişen de çok şey olmuş bu 4 yılda. Mesela Ukrayna'nın en önemli gol silahı yokları oynuyor artık bir zamanların en iyi golcülerinden biriydi ve Servet'e neler yapmıştı Kadıköy'de ama bu gece karşısında gördüğü her an ürktü "Ayıboğanımız"dan. 4-6-0 taktiğiyle başladık maça zaten eldeki kadro da bunu öngörüyordu sırtı dönük oynayabilecek bir santraforumuz yoktu çünkü.

Kalede ne kadar görmek istemesem de yerini doldurabilecek bir adamımızda henüz bulunamadığından katlanmak zorunda olduğumuz Volkan vardı. Defans 4lüsü Hakan Servet ve Gökhanlardan oluşuyordu. Önlerinde Ayhan Nuri Hamit Arda 4lüsü vardı nitekim bu 4lü olabildiğince yer değiştiler ve döndüler Tuncayla Nihat da katıldı bu futbolculara arada ve dinamik, basan, mücadeleci bir ortasaha görünümü oluştu. İşe yaradı mı? Fazlasıyla yaradı. Ukrayna ne zaman atağa çıkmaya çalışsa müthiş bir presle karşılaşıyordu ve maçın genelinde de bu pres sayesinde etkili pozisyonlara sokmadık onları. En etkili ilk atağımızı ortasaha bloğumuzun en arkasında gözüken adamımızla Ayhanla yaptık. Ukrayna uyanıklık yapıp ofsayt tuzağına düşürmeye çalıştı bu kadar komiği de amatör küme maçlarında olur ancak orası ayrı. Arkaya sarkan Ayhan topu az sürse o dakikada durum 1-0 olmuştu aslında. Devamında Hamitle iki şutumuz vardı etkiliydi ama kaleci izin vermedi. Bu arada Hamit demişken Hamit gerçekten müthiş bir oyuncu. Dünya çapında bir oyuncu. Herşeyi yapıyor basıyor mücadele ediyor top kapıyor çalım atıyor şut çekiyor. Daha ne yapsın. Hamitle milli takımımız gerçekten çok farklı oynuyor.

İlk yarıda ne kadar pozisyonlar bulmuş olsak da gerçek yüzümüzü ikinci yarıda gösterdik. Etkisiz Nihat yerine Sercan vardı sahada. Ayhan yerine ise Ceyhun. Sercan'ın girmesiyle hücumda daha çok görülmeye başladık ve Tuncay'ın yüksek mücadele gücü ve biraz da! şansı sayesinde ilk golümüzü bulduk. Devamında Arda'nın toparlanmamış savunmaya karşı yaptığı güzel ortayla ikinci gol ve Barcelonavari atılan üçüncü gol. Böyle bir golü uzun zamandır atamamıştık gerçekten Arda'nın Nuri'yi kaçırışı, Nuri'nin Sercan'a bekletmeden attığı pas, Sercan'ın genç yaşına rağmen ustaca attığı vücut çalımı ve Hamit'in ustaca vuruşu. Enfes bir goldü gerçekten. Devamında Kazım İsmail ve Halil girdi oyuna. Belki daha da atardık ama tempo düştü.

Maçta yıllardır görmeyi beklediğimiz çok şey vardı aslında. Mesela Sercan'ın Nihat'ın Nuri'nin Emre'nin yerini alması. Sercan daha yeni geliyor orası ayrı ama şu bir gerçek ki Nuri bu futboluyla Emre'den daha yararlı olur. Nitekim Emre gibi müzmin sakat da değil. Eğer Nihat eski formunu yakalayamazsa da şimdiden yerini dolduracak adamı bulduk bence. Keşke söylentiler doğru olmuş olsa da Sercan'ı Fergie istiyor olsa onun elinde bir dünya yıldızımız olur. Diğer yandan Gökhan'ın Galatasaraya gelmesi defanstaki uyumu güçlendirdi keşke zamanında Adnan Sezgin sol bek eksik deyipte Volkan'ı almak yerine Gökhan'dan vazgeçmeseydi ve ikisini birden alsaydı. Hem milli takım defansı fazlasıyla uyumlu olurdu hem de Sabri gibi bir işkenceyi çekmiyor olurduk. Ayhan'a gelince hep diyoruz ya yıllanmış şarap misali her geçen gün daha iyi. Özellikle birşey çok dikkatimi çekiyor sanki Ayhan yıllardır yapmak isteyipte yapamadığı şeylerin acısını çıkarıyor ve olmayacak yerlerde çalım atmaya boşa kaçmaya pozisyona girmeye çalışıyor başarılı da oluyor. Tek eksiği dikine oynama konusundaki eksikleri. Arda bildiğimiz Arda daha ne yapsın! Tuncay da iyiydi daha doğrusu iyi şeyler yapmaya çalıştı ama hazır değil bence bazen çok topu ezdi. Nihat kesinlikle hazır değil bu haliyle Beşiktaş'ta ve milli takımda yedek bile olamaz. Sonradan giren Kazım'ı anlatmaya hakkaten kelime bulamadım hiç. Yetenekli hatta belki de milli takımdaki en yetenekli adam ama bu kadar gamsız olunmaz be kardeşim. Orada 75 dakika oynayan Arda gelip defansına yardım ediyor sen yeni girmişsin iki geri koşmuyorsun ve gollük pozisyona giriyorlar. Ya da olmayacak iki güzel çalım atıyorsun devamında topu rakibe veriyorsun. İnşallah düzelir diyelim zira yaşı çok genç. Ceyhun da iyiydi gerçekten böyle bir oyuncumuz olduğu için şanslıyız defans ve önliberoya koy istediğin zaman sırıtmadan oynar. He bir de İsmail'e de milli forma hayırlı olsun az kalsın ilk asistini yapıyordu milli takımla Sercan az daha iyi kafa vursaydı.

Sonuç olarak; güzel futbol vardı bu gece. Milli takımımızdan ara ara gördüğümüz güzel futbollardan biri de bu gece sergilendi ve gelecek adına büyük umutlar verdi. Hiç sakatımız olmadan bir maça çıksak zaten herkes gücümüzü görecek ama işte 1.5 yıldır kısmet olmadı. Önliberoya Aurelio ve Topal forvete ise Semih'in gelmesiyle daha da iyi olacağız. Dilerim Bosna ve Belçika deplasmanlarından 6 puanı alırız. Zaten ordan 6 puan alıpta evimizdeki iki maçı kaybedersek bu şanssızlıktan sonra her kupadan çekilelim bence.

Saygılar...

2 yorum:

  1. umarım dediğin gibi olur Belçika ve Bosna deplasmanlarından 6 puanı alırız.seninle aynı dilekleri paylaşıyorum...Ayhan ve Nuri konusunda dediklerin ve tespitlerin kesinlikle çok doğru.Bence Kazım çok yetenekli.Benim en sevdiğim futbolculardan.Kafasını kullanıp daha iyi yerlere gelebilir inanıyorum...yorumlarını takip ediyorum ve devamını bekliyorum...

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim iyi dilekleriniz için öncelikle. Dilerim öyle olur. Ancak Kazım konusunda söylediklerinize katılamayacağım bu kadar vurdumduymaz olunur dünyada örnekleri var aslında misal İbrahimovic ama işte onunla kıyaslanmaz bile Kazım umursamaz olacaksan Ibrahimovic gibi yetenekli olman gerekiyor neyse bakalım sonu Okan Koç'a benzemez inşallah. Saygılar.

    YanıtlaSil